Meltem GÜNAY
Plazalarda beyaz yaka toplantılarında en çok konuşulan dil artık ‘Plaza dili’ olarak tanımlanan Türkçe konuşmaların arasında İngilizce kelimelerin yerleştirildiği dil oldu.
Alana çıkmak yerine ‘field’e gitti, izinli yerine ‘off günü’, toplantı ayarlamak yerine ‘meeting set etmek’, acil yerine ‘urgent’, mailinizi kontrol etmek yerine ‘ inboxını check edin’, son teslim tarihi yerine ‘deadline’ kullanmak ‘normal’ kabul edilir hale geldi. Buradan yola çıkan Eczacıbaşı Holding, bu dilin ortadan kalkması için ikinci kez harekete geçti ve ‘uydurukçaya’ son çağrısı yaptı.
KİMSENİN ANLAMADIĞI BİR DİL
Şirket, 2013 yılında ‘uydurukça’ konuşma diline dair farkındalık yaratmak ve doğru kullanımları hatırlatmak amacıyla başlattığı kampanyayı yeni bir anlayışla yeniden ele aldığını açıkladı. Sosyal medya hesaplarından da, “Özellikle iş yaşamında Türkçe-İngilizce kelimelerin harmanlanması ve Türkçede olmayan dil kalıplarının Türkçeye uyarlanması ile oluşturulan “plaza dili” ya da Eczacıbaşı Topluluğu olarak bizim deyimimizle “uydurukça”’ ile ortaya kimsenin anlamadığı bir dil çıktı.
Uydurukça hepimizin dilinde… Bu tuhaf dili daha az kullanmaya çalışarak kendimizi açık, yalın ve net ifade etmek de bizim elimizde…” çağrısı yapıldı.
TÜRKÇE SÖZLÜK DAĞITILMIŞTI
2013 yılındaki ilk kampanyada, plazalarda Türkçe-İngilizce sözcüklerden oluşan bir dilin konuşulmasından rahatsız olan Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından başlatılan kampanya kapsamında uydurukçada en çok konuşulan kelimeler saptanmıştı. Bu kelimeleri kullananlara ‘para cezası’ uygulanırken, toplanan paralarla da Türkçe sözcükler alınmış ve bunlar okullara bağışlanmıştı.
patronlardunyasi.com