Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) 79’uncu Genel Kurulu’na özel “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabı hazırlandı.
Türkiye’nin çevre konusundaki duyarlılığını ve iklim krizi ile mücadeledeki kararlılığını tüm yönleriyle ortaya koymak amacıyla yayınlanan “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabının takdim yazısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaleme alındı.
Türkçe ve İngilizce hazırlanan kitap, Türkiye’nin uygulamaya koyduğu çevre politikalarını detaylı bir şekilde ele alıyor.
Çevre ile ilgili yasal düzenlemeler, eylem planları, imza atılan uluslararası anlaşma ve sözleşmelere ayrıntılarıyla yer verilen kitapta, Türkiye’nin çevre konusundaki kurumsal yapısı, bu kapsamda faaliyet yürüten kurum ve kuruluşların üstlendikleri görevler ve sorumluk alanları anlatılıyor.
Kitapta, iklim krizi ve çevre sorunlarına yönelik Türkiye’nin çözüm önerileri ve işbirliği modellerine de yer verilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Hareketi olmak üzere dünyanın örnek aldığı çevre projeleri de uluslararası kamuoyunun dikkatine sunuluyor.
Türkiye’nin, çevre diplomasisi faaliyetlerinin örnekleriyle ele alındığı kitapta, yeşil kalkınma başlığı altında yeşil ekonomi alanında yapılan çalışmalara da değinilirken, Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yürütülen faaliyetler, yeşil iş ve istihdam, yeşil ve dijital dönüşüm süreci, yeşil enerji dönüşümü, düşük karbonlu üretim, yeşil sağlık hizmetleri, yeşil ulaşım, sürdürülebilir tarım uygulamaları, yeşil su ve atık yönetimi gibi konular da alt başlıklarda detaylandırılıyor.
Kitap 9 bölümden oluşuyor
Türkiye’nin dünyaya model oluşturan çevre projelerini kapsamlı şekilde ele alan kitap, Çevre ile İlgili Kurumsal Yapı, Türkiye’nin Çevre ile İlgili Konularda Yaptığı Mevzuat Düzenlemeleri, Strateji Belgeleri ve Eylem Planları, Uluslararası Antlaşma ve Sözleşmeler, Çevre Diplomasisi, Sıfır Atık Hareketi, Yeşil Mutabakat Eylem Planı, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Türkiye, Yeşil Kalkınma olmak üzere 9 bölümden oluşuyor.
“Tabiat, mukaddestir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitabın takdim yazısında, “Tabiat, Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük nimetlerden biri, yaşam kaynağımız, evimiz, ortak mirasımız ve geleceğimizdir. Yaratıcının sanatını yansıtan tabiat, mukaddestir ve insana emanet edilmiştir. Tahrip edilemez ve başkalarının yaşam hakkına zarar verecek şekilde kullanılamaz.” ifadelerini kullandı.
Tüm dini inançların tabiattaki ekolojik dengeyi gözetmeyi salık verdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ancak endüstri devrimiyle birlikte fabrikalarda çalışabilmesi için önce fiziksel olarak doğadan soyutlanan insan, anlamsal bir kopuşa da sürüklenmiştir. İnsanın doğayla ahengi bozularak, hayatın diğer alanları gibi bir hakimiyet kurma ilişkisine dönüşmüş, kapitalizmin kar dürtüsüyle tabiat adeta insan eliyle sömürgeleştirilmeye başlanmıştır. Bu anlam kaymasının bir sonucu olarak dünyamız, bugün sanayileşmeden tüketim alışkanlıklarındaki aşırılıklara ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı zararlara kadar ciddi bir tahribat ile karşı karşıyadır. Çevre sorunları, toplumsal ve uluslararası sorunlardan ayrı düşünülemez. Bugün acı sonuçlarıyla yüz yüze olduğumuz küresel çevre krizi, modern bireycilik ve benmerkezciliğin dünyamızda siyaset, iktisat ve insan hakları alanlarında ürettiği tüm adaletsizlik ve çarpıklıkların bir iz düşümüdür. Daha adil bir dünya mümkündür şiarıyla, dünyamızın yüz yüze olduğu tüm sosyal, ekonomik ve siyasi krizler gibi, çevre sorununun da ancak daha adil ve daha hakkaniyetli bir sistemle çözülebileceğine inanıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarafta sınırsız tüketim arzusunun getirdiği sınırsız bir atık problemi yaşanırken, diğer tarafta en temel yaşam hakkı olan temiz suya bile erişemediği için her yıl binlerce çocuğun öldüğü bir dünyada, yarınlara yaşanabilir bir çevre bırakmanın, her şeyden önce insani ve ahlaki bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Erdoğan, tüm insanlığın arzusu ve müşterek meselesi olan daha yaşanabilir ve yeşil bir dünyanın ancak küresel çevre sorunları için somut, çözüm odaklı politikalar geliştirilmesi ve her ülkenin elini taşın altına sokarak bu politikaları kararlılıkla hayata geçirmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.
Doğanın korunmasının bütün ülkelerin ve bütün insanlığın ortak meselesi, ortak sorumluluk alanı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bizden sonraki nesillere daha yeşil, daha güzel, daha yaşanabilir bir çevre bırakılabilmesi, tüm dünyanın gelecek nesillere karşı ortak sorumluluğunun yerine getirilebilmesi de uluslararası işbirliği ve dayanışmayı zorunlu kılmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sıfır Atık Hareketi dünya çapında bir çevre seferberliğine dönüştü”
Türkiye’nin 2002’den bugüne daha yaşanabilir bir dünya için çalışmalar gerçekleştirmeye, doğayı koruyan, çevre kirliliğini önleyen, iklim değişikliği ve çevre kirliliği krizleriyle mücadele eden proje ve faaliyetlerde öncü rol oynamaya devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“22 yıl boyunca birçok düzenlemeyi ve uygulamayı hayata geçirdik. Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen, kendi imkanlarımızı kullanarak bu sorunun çözümüne yönelik çok önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz. Yenilenebilir enerji seviyemizin toplam enerji üretimindeki payını artırarak kurulu güç bakımından Avrupa’da ilk sıralarda yer alan ülkeler arasına girdik. Bir yandan çölleşme ve erozyonla mücadele ederken diğer yandan yeşil kalkınma yolunda Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma çalışmalarını gerçekleştirdik.
İklim krizinin çözümünde önemli bir adım olarak 2017 yılında başlattığımız, bugün artık küresel bir marka haline gelen Sıfır Atık Hareketi dünya çapında bir çevre seferberliğine dönüştü. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde yürütülen, atık yönetimi konusunda attığımız en önemli adım olan Sıfır Atık Hareketi ile çevre bilincinin oluşmasında etkin rol oynayan ve örnek alınan model ülke olduk. 2022 yılında Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı ilk imzalayan ülke olarak, daha temiz, yeşil ve yaşanabilir bir dünya için tavrımızı da kararlılıkla ortaya koyduk.”
Bundan sonraki süreçte de yeşil ve daha temiz bir Türkiye için çalışmaların, iklim değişikliği ve çevre kirliliği krizleriyle mücadelenin çok boyutlu olarak devam ettirileceğine işaret eden Erdoğan, “Küresel sistemdeki çarpıklıklara karşı, ‘Daha adil bir dünya mümkün diyerek yürüttüğümüz mücadelemizi, iklim krizinin getirdiği haksızlıklar karşısında da sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan 21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği kitabının, daha yaşanabilir bir dünya için atılan adımları, yürütülen çalışmaları, örnek projeleri ortaya koyması bakımından önemli bir eser niteliği taşıdığını belirten Erdoğan, bu zamana kadar hayata geçirilen çevre politikalarının tüm dünyaya anlatılmasına da katkı sunacağına inandığı eserde emeği geçenleri tebrik etti.
Erdoğan, “Tüm insanlık olarak topyekun ve hemen şimdi, daha yaşanabilir bir dünya için harekete geçmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyor, bu yolda sorumluluk alan her ülkeye, topluma ve uluslararası kuruluşlara, insanlığımız ve geleceğimiz adına fert fert teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.