Reflü, kalp ağrısını taklit edebiliyor! İnatçı öksürüğünüzün nedeni olabilir

“`html



Göğüs ağrısı birkaç dakika veya saatler sürebilir

Reflü hastalığının global ve yerel ölçekte son yıllarda yaygınlaştığına dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, “Mide içeriğinin yemek borusuna geri akışı olarak tanımlanan reflü, hastalarda yutma güçlüğü, göğüs ağrısı, yemek borusunda yanma, ağrılı yutma ve bazen bulantı ile birlikte kronik öksürük ve ses değişiklikleri gibi belirtilere yol açabilmektedir” açıklamasında bulunuyor. Reflüden kaynaklanan göğüs ağrısının kalp ağrısını taklit edebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Şenateş, bu durumun göğüste yanma hissi yaratabileceğini ve sırta, çeneye veya kola yayılabilecek şekilde sürebileceğini belirtiyor. “Ağrı, birkaç dakika sürebileceği gibi, birkaç saat boyunca da devam edebilir; kendiliğinden ya da anti-asit ilaçlarla geçebilir. Genellikle yemek sonrası ortaya çıkar ve kişiyi uykusundan uyandırabilir; duygusal stres de bu durumu tetikleyebilir” diye ekliyor. Tedavi edilmediğinde reflünün yaşam kalitesini olumsuz etkilediği ve bazı ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şenateş, toplumda bu hastalıkla ilgili yaygın yanlış inançlar bulunduğunu ve bu nedenle insanların tedaviden mahrum kaldığını özellikle vurguluyor.



1- Reflü yalnızca yaşlılarda görülür

YANLIŞ: Bu görüş yanlıştır, çünkü reflü her yaş grubunda görülebilir. Son yıllarda genç yetişkinler, ergenler ve hatta çocuklarda dahi artış göstermiştir. Yenidoğanlarda reflü sıklığı %5-9 iken, çocukluk döneminde bu oran %10 civarına çıkmaktadır. Ergenlik dönemindeki (10-19 yaş) bireylerde ise bu oran %20’ye kadar ulaşabilir.

2- Reflü basit bir hastalıktır, kalıcı tıbbi sorunlara yol açmaz

YANLIŞ: Reflü, ülkemizde her 4 bireyden birinde görülen ve ciddi tıbbi sorunlara yol açabilen yaygın bir hastalıktır. Bu sağlık durumu, yemek borusunda yaralar ve kanamalar gelişmesine kadar gidebilir. Ayrıca, reflü nedeniyle sık acil servise başvuran hastalar gözlemlenmektedir. Tedavi edilmediğinde, reflü ciddi sağlık problemleri yaratabilir.



3- Reflü için doktora gitmeye gerek yok, eczaneden basit bir mide ilacı yeter

YANLIŞ: Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, “Eğer reflünün nedeni mide fıtığı ya da alt özofagus sfinkterindeki gevşeklik gibi daha karmaşık bir durumsa, yalnızca basit bir mide ilacı ile etkili bir sonuç almak mümkün olmayabilir. Ayrıca, kronik reflü durumlarının %10’da Barrett özofajiti görülebilir ki bu durumda mutlaka endoskopik takip ve bazen de müdahale gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

4- Reflü ve göğüste yanma aynı şeydir

YANLIŞ: Reflüde göğüs yanması genellikle daha uzun sürer ve kroniktir; bu tür semptomlar genellikle anti-asit ve mide koruyucu ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Diğer yandan, göğüs yanması bazen akut kalp krizi gibi ciddi kardiyovasküler hastalıklarla bağlantılı olabilir. Bu tür bir semptom görüldüğünde, mutlaka bir sağlık uzmanıyla görüşmek gerekir.



5- Sadece mide koruyucu ilaçlarla reflüden kurtulabilirim

YANLIŞ: Mide koruyucu ilaçlar reflü tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmasına rağmen, tek başına bu ilaçlarla tamamen iyileşmek mümkün değildir. Yaşam tarzında değişiklikler, diyet düzenlemeleri ve uyku alışkanlıkları da tedavi sürecinin önemli parçalarıdır. Ayrıca, mide ve yemek borusu arasındaki kapak gevşekse ya da mide fıtığı mevcutsa, endoskopik müdahale gerekebilir.

6- Reflü esas olarak baharatlı gıdalara bağlı olarak gelişir

YANLIŞ: Baharatlı gıdalar yalnızca reflü semptomlarını tetiklemede rol oynar; asıl sorun altta yatan reflü hastalığıdır. Anatomik bozukluklar, aşırı yağlı beslenme, sigara kullanımı, obezite ve aşırı stres gibi faktörler de reflünün başlıca nedenlerindendir.



7- Reflünün tek tedavisi cerrahidir

YANLIŞ: Prof. Dr. Şenateş, “Cerrahi yöntemler reflü tedavisinde çok nadir bir şekilde gerekli olmaktadır. Genellikle ilaç tedavisi, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, reflü belirtilerinin kontrolünde yeterli olur. Son yıllarda geliştirilen endoskopik yöntemler, cerrahisiz günübirlik prosedürlerle etkili sonuçlar vermektedir” şeklinde ifade ediyor.

8- Reflü ile gastrit aynı hastalıktır

YANLIŞ: Reflü, mide asidinin yemek borusuna geçiş yapması sonucu oluşmakta olup, gastrit ise mide içerisinde iltihaplanma durumudur. Bu iki hastalığın tetikleyici faktörleri, tedavi süreçleri ve takip yolları birbirinden oldukça farklıdır.

9- Reflünün herhangi bir maliyeti yoktur

YANLIŞ: Reflü, hem sağlık açısından hem de maddi olarak önemli sonuçlara yol açmaktadır. Yemek borusunda yaralar, kanama ve kanser gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, reflü hastalığı konusunda toplumda farkındalık oluşturulması ve zamanında tanı ile tedavi uygulanması büyük önem taşımaktadır.

“`

Related Posts

‘Süper antibiyotik’ için geri sayım başladı: Milyonlarca hayat kurtarabilir

Zatürre ve sepsis tedavisine karşı geliştirilen deneysel ilacın, 10 yılın sonuna kadar onaylanması umuluyor.

Obezitenin gizli tehlikesi ortaya çıktı

Alzheimer hastalığı sadece genetik olmadığı ortaya çıktı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beslenme düzenindeki bozuklukların beyin sağlığını nasıl tehdit ettiğini çarpıcı şekilde anlattı.

Diyet yapmasına rağmen karnındaki şişlik inmeyen kadının rahminden 9 kilogramlık ur çıktı

Diyet yapmasına rağmen karnındaki şişlik inmeyen kadının rahminden 9 kilogramlık ur çıktı

Yazın cilt bakımı yaparken en sık düşülen hatalar!

Artan sıcaklık ve nem ciltte yağlanma, hassasiyet ve parlama gibi sorunlara neden olabiliyor. Dermatolog Dr. Merve Oflaz Gider, yaz aylarında cilt sağlığını korumanın yollarını anlattı. İşte güneşli günlerde cildinizi korumanız için yapmanız gerekenler…

Sıcak havalar kalp sağlığını tehdit ediyor!

Yaz aylarında kalp damar hastalıkları riski artarken, aşırı sıcaklar ve nemli hava kalp krizine yol açabiliyor. Uzmanlar, kalp hastalarının serin yerlerde kalmalarını, yeterli sıvı almalarını ve ağır egzersizlerden kaçınmalarını öneriyor.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.