Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho 2-2 biten Göztepe maçından önce şöyle konuşmuştu.
“Rakibimizi iyi analiz ettik, iyi çalıştık. Normalde nasıl oynadıklarını biliyoruz. Çok defansif bir takım ve direkt oynuyorlar. Neler yapabileceklerini biliyoruz. Duran toplarda da tehlikeliler, bunu da çalıştık.”
Ama maçta gördük ki, hiç iyi analiz etmemişler, hiç de iyi çalışmamışlar.
Mourinho’nun “çok defansif bir takım” dediği Göztepe Fenerbahçe’den daha ofansifti.
İzmir ekibinin toplam 15 şutu var, Fenerbahçe’den fazla.
5 korner kullandılar, o da Fenerbahçe kadar.
Bu mu çok defansif bir takım?
Ünlü hoca ayrıca “rakibimiz duran toplarda da tehlikeliler, bunu da çalıştık” demesine rağmen ilk golü bir duran toptan, kornerden yediler.
Göztepe her duran topta tehlikeyi oldu. Livakoviç’in kurtarışları olmasa Fenerbahçe bir puanı rüyasında görürdü.
O yüzden Mourinho’nun anlattıkları, La Fontaine’den masallar kıvamındaydı.
Fenerbahçe ünlü hoca yönetiminde bugüne kadar 6 resmi maç oynadı. Bu maçların hemen hemen hepsinde rakipler daha çok şut attı, daha çok pozisyona girdi.
Avrupa’da Lugano gibi bir sıra takımından 2 maçta 4 gol yediler, zar zor elediler.
Lille’e ise 3 gol yiyerek elendiler.
Süper Lig’de ilk maçta kendilerine asla rakip olamayacak Adana Demirspor’u tek golle zar zor yenerken, son dakikalarda ecel terleri döktüler.
Dünkü Göztepe maçını zaten biliyoruz.
Mourinho bu 6 resmi maçta bir sistem oturtamadı.
4-3-3 mü, 4-2-3-1 mi, yoksa 4-4-2 mi?
Henüz karar vermiş değil.
Takımı bir deneme tahtası gibi kullanmaya devam ediyor.
Özellikle sol açıkta sürekli isim değiştiriyor.
Önce Ferdi idi, sonra Maximin oldu. Bir arada Kent’i denemiş mi?
Sonuçta Mourinho 6 maçta elindeki çok kaliteli kadronun hakkını vermiş değil.
Fenerbahçe yavaş, ağır, temposuz oynuyor.
Sürekliliği yok.
Özellikle orta sahada oyunun hakimiyetini ele alamıyor.
Bu nedenle de ön alan baskısı kuramıyor ve savunmada büyük açıklar veriyor.
Henüz sezonun başındayız, bu sistem ve kadro denemeleri normal sayıyabilir ama bu ligde kaybedilen puanları geri almak da kolay değil.
Üstelik bu sene şampiyonluk geçen yıldan daha zor.
Çünkü rakip sadece Galatasaray değil, yenilenmiş ve güçlenmiş kadrosuyla çatır çatır futbol oynayan Beşiktaş da yarışta.
Portekizli hoca ya bilgi, birikim ve tecrübesini sahaya yansıtacak, ya da Fenerbahçe çok büyük bir hayalkırıklığı yaşayarak İsmail Kartal’ı arayacak.
Çünkü bu gidiş, iyi gidiş değil.