İklim değişikliğiyle ilgili farkındalık, 1930’larda Amerikalı hava durumu uzmanı Joseph Kincer’in “Dünya’nın İklimi Değişiyor mu?” sorusunu sormasıyla başladı.
Kincer, küresel sıcaklık verilerini inceleyerek Dünya’nın ısındığı sonucuna vardı.
İNSAN ETKİLERİ
Bir süre sonra, İngiliz mühendis Guy Callendar, Dünya’nın kara sıcaklıklarının son 50 yılda yaklaşık 0,3°C arttığını belirledi ve bu artışın kömür yakılmasının atmosfere salınan karbondioksitten kaynaklandığını iddia etti.
Günümüzde, binlerce hava istasyonu, uydu ve gemi verileri, hava modelleriyle birleştirilerek iklim değişikliğinin geniş kapsamlı bir resmi çiziliyor.
COP29 VE İKLİM KRİZİ
COP29 iklim müzakereleri, dünya büyük bir tehlike ile karşı karşıyayken Azerbaycan’da düzenlendi.
Son iki yıl, 2023 ve 2024, 19. yüzyılın ortalarından bu yana kaydedilen en sıcak yıllar oldu. Dünya, erken sanayi döneminin sıcaklığından yaklaşık 1,5°C daha sıcak.
Dünya ilk 0,3°C’lik artışını bir yüzyıl içerisinde yaşarken, son 60 yılda 1°C arttı. Bu da ısınma hızının arttığını gösteriyor.
Küresel ısınmanın en önemli belirleyicisi insan kaynaklı sera gazı emisyonlarıdır. Emisyonlar arttıkça ısınma hızı da artar.
Emisyonların düşürülmesi, ısınmayı yavaşlatırken, net sıfır emisyona ulaşmak sıcaklıkların sabitlenmesi için hayati öneme sahiptir.
ISINMA YAYGIN DEĞİL
Dünya her yerde eşit şekilde ısınmıyor. Karalar, denizlere kıyasla daha hızlı ısınır. Arktik bölge ise küresel ortalamanın dört katı hızında ısınmaktadır.
2025 VE GELECEK
2025’in, La Niña koşulları nedeniyle 2024’ten daha soğuk olması bekleniyor. Ancak uzun vadede, önümüzdeki on yıl içinde 1,5°C’lik ısınma eşiğini aşmayı bekliyoruz.
Gelecek yıllardaki insan kararları, küresel ısınmanın 1,6°C veya 1,7°C ile sınırlı kalıp kalamayacağını veya daha yüksek sıcaklık artışlarının daha ciddi sonuçlara yol açıp açmayacağını belirleyecek.
