Sinop’taki 3.6 milyarlık maden ihalesinin şartnamesinde firmanın bakır zenginleştirme tesisleri olması şartı vardı. Bu tesis, sadece Cengiz Holding’de bulunuyordu.
Boyabat ilçesi Karaburun bölgesindeki maden sahası için bugün yapılan dev ihale için hazırlanan şartnamenin ‘izabe tesis’ zorunluluğu nedeniyle sadece Cengiz Holding‘e uyduğu ortaya çıkmıştı. İhale beklendiği gibi sonuçlandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Adrese teslim ihale dediğimiz gibi sonuçlandı! Bir AK Parti tezgahıyla, bugün yapılan Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası ihalesi Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş.’ye verildi.
İhale tutarı: 3,686 Milyar Lira, rezervin güncel değeri: 456 Milyar Lira. Aradaki fark 123 kat. Bunun adı peşkeştir! İhaleye karşı yürütmeyi durdurma talepli iptal davamızı açtık. Mücadeleyi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
YAŞANILACAK SÜRECİ ANLATMIŞTI
Yavuzyılmaz, geçen hafta yaptığı açıklamada alanla ilgili şu bilgileri vermişti:
“Bu alanda bizzat Maden Tetkik ve Arama (MTA) tarafından belirlenen 13.3 milyar dolarlık bakır, altın ve çinko rezervi var. Maden sahasında üretilecek bakırın piyasa değeri ihale şartnamesine göre bizim yaptığımız hesaplamalarla birlikte 100 milyar lira. Ancak sahanın rekabetten uzak bir şekilde ihale bedeli 3 buçuk milyar lira. Aradaki fark 28 kat.
İhaleyi 3.5 milyara alacak olan şirket 10 yıl üretim yapacak. Bu sürede ihaleyi alacak firma 100 milyar lira değerinde maden elde edecek ve bunun sadece yüzde 1’ini MTA’ya verecek. 10 yıl sonra da alandaki 13 milyar dolarlık rezerv tamamen kendisinin olacak.”
Şartnamede ihaleye girecek firmanın ‘izabe tesisi’ne sahip olması hükmü bulunduğuna dikkat çeken Yavuzyılmaz “Bakırı zenginleştiren bu tesis, sadece Cengiz Holding’de var. Samsun’daki bu tesisi 2004’te 33 milyon dolara devletten özelleştirmeyle aldılar. Aynı tesisi bugün kurmak 300 milyon dolara mal oluyor. İhaleye tek firma katılsa ve rekabet oluşmasa bile, izabe şartı nedeniyle maden sahasını Cengiz Holding ya da onun adına girecek firma alacak” demişti.
YAVUZYILMAZ: “SON YILLARIN EN BÜYÜK SOYGUNU”
Yavuzyılmaz, 8 Ekim’de yaptığı paylaşımda şunları kaydetmişti:
– Son yılların en büyük soygunu!
AK Parti’nin adrese teslim ihaleyle Cengiz Holding’e peşkeş çekmek üzere olduğu Sinop Boyabat Bakır Maden sahasındaki rezerv miktarını MTA Raporuyla kanıtladık
Toplam rezerv miktarı: 79.800.000 ton cevher
Rezervin güncel piyasa değeri: 13.335.973.524 Dolar
Güncel kurla 456 Milyar Lira!
Sahanın ihale bedeli: 3,5 Milyar Lira
Aradaki fark 130 kat!
İhale 15 Ekim’de. İhalenin iptali için hukuki süreci başlatıyoruz!
Not: Şartnameye göre 10 yıllık süre içinde üretilmesi istenen bakır uç ürünlerinin güncel piyasa değeri 100 Milyar Lira.
İlk 10 yılın sonrasında Cengiz Holding cironun %1’ini MTA payı olarak ödemeye devam ederek, başka bir yükümlülüğü olmadan 456 Milyarlık bakır, altın ve çinko rezervinin üzerine çökmüş olacak.
HOLDİNGDEN AÇIKLAMA
Yavuzyılmaz’ın iddialarına ilişkin SÖZCÜ’ye açıklama yapan Cengiz Holding’in cevabı şöyle olmuştu:
■ Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından Sinop ili sınırları dahilinde bulunan ER:3416434 sayılı IV. Grup maden sahasının bakır uç ürün üretimine yönelik tesis kurulması veya kurulu tesiste kapasite artışı yapılması şartı ile ihale edilmesine dair ihale ilanı 20.09.2024 tarihli Resmi Gazete’de ilan edilmiştir. Bu ihale ve şartnamesi hakkında şirketimiz, kamuoyu ile eş zamanlı bilgi sahibi olmuştur.
■ Bahse konu ihale, maden mevzuatı hükümlerinde öngörüldüğü şekilde kapalı teklif ve açık artırma ihale usulüne göre yapılacaktır. Şartname ve ihale dokümanlarına göre teklif sahibinin yılda asgari 2.000.000 ton tüvenan cevheri ve bu tüvenan cevherinden yılda asgari 20.000 ton bakır uç ürünü üretecek nitelikte tesisi 4 yıl içinde kuracağını taahhüt etmesi, ihaleye katılım için yeterlidir. Ayrıca MAPEG’e başvuru halinde bu sürenin 5 yıla çıkarılması da mümkündür.
■ Dolayısıyla bu konuda mevcut bulunan izabe tesisin kapasitesinin artırılması veya belirlenen sürede tesis kurulacağının taahhüt edilmesi arasında ihalenin kazanılması açısından hiçbir avantajlı durum bulunmamaktadır. Öte yandan tüm dünyada; aralarında madenciliğin de bulunduğu bazı stratejik alanlarda yapılan ihalelerde, ürünün yarı mamul olarak yurt dışına satılmasını önlemek ve katma değeri ülkede tutmak için uç ürün tesisi şartı aranmaktadır.