Dünyaca ünlü tarihçi ve yazar Ilan Pappé, İsrail’in varlığını tesis etmek ve sürdürmek için yüzyılı aşkın bir süredir devam eden agresif lobi faaliyetlerinin Ortadoğu haritasını nasıl değiştirdiğini gözler önüne sererken Atlantik’in iki yakasında, İngiltere ve ABD’de yaşananları bütün açıklığıyla gösteriyor.
Siyonist lobilerle nasıl mücadele edileceğinin yol haritasını çıkaran eser, gelecekte kurulma ihtimali olan daha adil bir dünyanın da yönünü belirliyor.
İsrail devletinin dününü ve bugününü içerden bir gözle anlatan Siyonizmi Pazarlamak, Filistin halkının yıllardır kiminle nasıl bir mücadele içinde olduğunu gözler önüne seriyor.
İsrailli bir tarihçi olarak siyonist lobiyi yakından tanıyan Ilan Pappé, Siyonizmi Pazarlamak’ta; 19. yüzyılın sonlarında, bir Yahudi devleti düşüncesi boş bir hayalden ibaretken bugün Yahudilerin çoğu nasıl oldu da kendilerini Siyonist olarak tanımlıyor? İsrail Yanlısı Lobi grupları Britanya, ABD ve diğer ülkelerin Ortadoğu politikalarını nasıl yönlendiriyor?
Sayfa: 480
MİLYON DOLARLIK LOBİ FAALİYETLERİ
Yüz milyonlarca dolarlık lobi bütçeleri kimlere, hangi kampanyalara, hangi yapılara ne için aktarılıyor? İsrail bütün dünyanın önünde alenen uluslararası hukuku ihlal ederken neden hiç yaptırıma maruz kalmıyor?
Hemen herkesin aklında olan temel soruların cevaplarını veriyor. Kitabın girişinde yazar, İsrail’in güçlü olduğu dönemlerde bile lobi faaliyetlerini neden hiç aksatmadığını şöyle anlatıyor;
İSRAİL VE SİYONİZM
“İsrail’in gayrimeşruluğunun bilincinde olması ve bunun sonucu olarak sürekli savunuculuk yapması gerekliliği, siyonizmin 1882’de ilk Yahudi
yerleşimcilerin Filistin’e gelmesiyle başlattığı yerleşimci-kolonyalist projesini
tamamlayamamasının bir sonucudur. Kuzey Amerika ve Avustralya’yı kolonileştiren ve insanlık dışı bir etkinlik sergileyenler gibi diğer yerleşimci-kolonyalist hareketlerin aksine siyonizm, tarihii Filistin’in yerli sakinlerini ortadan kaldıramadı.”
Ilan Pappe
İSRAİL DEVLETİ FİKRİNİN ORTAYA ÇIKMASI
Siyonizmi Pazarlamak, İsrail devleti fikrinin ortaya çıkmasından İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki döneme, 1948’de başlayan Filistin devletinin işgalinden bugüne uzanan bir süreci lobicilik faaliyetleri üzerinden inceliyor.
Hem bilgilendirici hem de bugün Gazze’de dünyanın gözü önünde yaşanan soykırımı anlamak için oldukça önemli bir kaynak olan kitap, özünde savunmada kalan İsrail’in meşruiyetini kendine bile ispat etmek zorunda olduğunu söylüyor. Ilan Pappé yapılan tüm lobi faaliyetlerine karşı Filistin halkının mücadelesinin önemini şu cümlelerle anlatıyor;
“FİLİSTİNLİLER KENDİ KADERLERİNİN KURBANIDIR”
“Filistinliler sadece İsrail’in kurbanları değil, aynı zamanda kendi kaderlerinin de
özneleridir. Hayatta kalmaları ve hakları konusunda ısrarcı olmaları, siyonistlerin İsrail devletinin kuruluşuyla ilgili etik ve ahlaki sorunların üstünü örtmek için geçmişi aktif bir şekilde silmeleri ve inkâr etmeleri gerektiği anlamına gelmektedir. Her şeye rağmen, çeşitli tarihsel dönemeçlerde güçlü dini, ekonomik, askeri ve stratejik Batı ittifaklarıyla karşı karşıya kalan, mülksüzleştirilen ve hakları hiçe sayılan Filistinliler hâlâ oradalar, savaşıyorlar, hayatta kalıyorlar ve kendi pahalarına ve anavatanlarının yıkıntıları üzerinde kurulan devletin ahlaki temellerine meydan okuyorlar.”