Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, planlanan alanın yüzde 3’ü kullanılsa bile Türkiye’de bütün kurulu gücün yarısına denk gelen 55 bin megavatlık potansiyel bulunduğunu belirtti. Yüzer GES’lerin buharlaşmayı azaltan özelliğiyle küresel ısınmayla da mücadele ettiği vurgulanıyor.
İÇME SUYU BARAJLARI HARİÇ
Genel Kurul’un gündemine gelen Maden Yasası değişikliğine göre, içme-kullanma suyu sağlanan rezervler ve sulak alanlar ile kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göller, yenilenebilir enerji alanı olarak kullanılabilecek. Yüzer GES kurulumunda imar planı aranmayacak. Komisyon üyelerinin sorularını yanıtlayan Bakan Yardımcısı Şatıroğlu şu bilgileri verdi:
SUDA İMAR OLMUYOR
“Ülkemizde ilk defa kurulacak yüzer GES, aslında günümüzün konusu değil. Sektör ve bakanlığımız bunu birkaç yıldan beri tartışıyordu. Biz bu anlamda kullanılabilir alanların sadece yüzde 3’ünü değerlendirsek bile -içme su hariç- barajlarımızda şu anda kurulu gücümüz 110 bin megavat; sadece yüzde 3 yüzey alanıyla biz 55 bin megavat kurulu güce sahip GES kuracak kapasiteye sahibiz.
İmarla ilgili zaten hiçbir proje başıboş değil. Altındaki deniz varlıklarının korunması amacıyla ÇED Genel Müdürlüğü’nden, koordinatlar için Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü’nden ve DSİ’den izin alarak bu projeler yapılacak. İmar olmasa bile koordinatları mutlaka belirlenecek. Hiçbir su yapısı üzerinde imar planı yapmak mümkün değil. İmar planı için sondaj şartı var. Deniz yüzeyinde nasıl sondaj yapacağız ki imara tahvil edelim?”
HAREKETLİ YAPILAR
Komisyon Başkanı Mustafa Varank da, “Bunlar yüzer yapılar aslında; bina olarak bakmamak lazım. İmar planı yapılırsa olay gölde balık avlayan balıkçı teknelerine de imar planı yapmaya kadar gider. Çünkü bunlar hareket de edecek, dubalarla tutturulacak” bilgisini verdi.
BARAJLARA DA OLSUN
Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Ag-Ge Dairesi Başkanı Burçin Bozkurt, belediyenin idaresindeki barajlara da yüzer GES izni verilmesini talep etti. Buharlaşmanın etkisiyle çanak alanlarda su rezervinin düştüğünü vurgulayan Bozkurt, “Yüzer GES’lerin hidroelektrik santrallarında hibrit çalıştırılması durumunda hem buharlaşmayı önleyici etkisinin devreye alınacağını hem de kendisinin ekstra elektrik üretimiyle normal şebeke hattının elektrik ihtiyacını daha yüksek miktarda karşılayabileceğini tespit ettik. Barajlarımızda zaten bir trafo altyapısı var, şebekeye bağlamamız da kolay” diye konuştu.