Eski Babil’deki bir öğrencinin annesine yazdığı bir “mektup” büyük ölçüde eğlenceli görüldüğü için şu anda TikTok’ta yoğun olarak paylaşılıyor. Öğrenci İddin-Sin’in annesi Zinû’ya yazdığı mektup, M.Ö. 18. yüzyıl Mezopotamya’sındaki hayattan bir kesit sunuyor. Mektubun yazıldığı sırada Iddin-Sin annesinden uzaktaydı. Iddin-Sin, ona işlerin nasıl gittiğini anlatan, hatta belki de özlendiğini söyleyen bir mektup yazmak yerine, kıyafetlerinin durumu nedeniyle annesini azarlıyordu.
Çevirilere göre mektup “Zinû hanıma söyle: İddin-Sin şu mesajı gönderiyor” yazıyor ve devam ediyor: “Tanrılar Šamaš, Marduk ve Ilabrat benim adıma sizi sonsuza kadar sağlıklı tutsun.” Bu başlangıcın ve hal hatır sormanın ardından, direkt olarak konuya giriliyor: “Buradaki genç beylerin kıyafetleri yıldan yıla daha iyi hale geliyor, ama siz benim kıyafetlerimin yıldan yıla daha da kötüleşmesine izin veriyorsunuz. Hatta, sen elbiselerimi daha fakir ve daha döküntü yapmakta ısrar ettin. Evimizde yünün ekmek gibi tüketildiği bir dönemde sen bana kötü elbiseler yaptırdın. Babası sadece babamın yardımcısı olan Adad-iddinam’ın oğlunun iki yeni kıyafeti var, sen ise benim için tek bir takım elbise için bile şikayet ediyorsun.”
Iddin-Sin, demek istediğini belirttikten sonra son bir büyük duygusal hamle ile devam ediyor: “Beni doğurmana ve annesinin onu evlat edinmesine rağmen annesi onu seviyor, oysa sen beni sevmiyorsun!”
Mektup tabii ki kağıda yazılmamış, bir kil tablet üzerinde bulunmuş. Bu yüzden siz siz olun, kil bir tablete yazı yazacaksanız ne yazdığınıza dikkat edin. Binlerce yıl sonra bu yazıyı kimin okuyacağını asla bilemezsiniz.