Emtia piyasasında geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek dönem para politikasına ilişkin belirsizliklerle karışık bir seyir öne çıktı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek dönem para politikasına ilişkin belirsizlikler, Çin ekonomisine dair duyulan endişeler ve resesyon ihtimalinin yeniden gün yüzüne çıkmasıyla emtia piyasasında geçen hafta karışık bir seyir izlendi.
Fed’in hafta içi açıklanan temmuz ayı toplantı tutanaklarında, enflasyonun Banka’nın uzun vadeli hedefinin hala oldukça üzerinde olduğuna işaret edilmesi piyasalarda oynaklığı artırdı.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay yüzde 90 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağının öngörüldüğünü aktararak, yıl sonuna kadar yapılacak diğer iki toplantıya yönelik belirsizliklerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.
Söz konusu gelişmelerle, tahvil piyasalarında satış baskısı devam ederken, ABD’nin 30 yıllık faizi yüzde 4,4260’la 30 Haziran 2011’den bu yana ve 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 4,3290’la 8 Kasım 2007’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Yüksek faiz seviyelerinin ve dünya genelinde gittikçe artan resesyon endişesinin ABD tahvillerinin yatırım araçları arasında öne çıkarabileceğine dikkati çeken analistler, bu yıl tahvil fonlarına yaklaşık 130 milyar dolarlık para girişi olduğunu dile getirdi.
Çin ekonomisine ilişkin endişeler de emtia piyasası üzerindeki satış baskısının sürmesine neden oldu.
Ülkede hem Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temmuzda yüzde 0,3, hem de aynı dönemde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 4,4 azalarak, 2020’den bu yana ilk kez aynı anda gerilerken, deflasyon endişelerini tetiklemişti.
Çin’de artan risk algısı dolar/yuan paritesini yaklaşık son bir yılın zirvesine taşırken, yuandaki değer kaybını önlemek için Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleyi yapmış olabileceği ifade ediliyor.
Analistler, Çin’de açıklanan verilerle birlikte hem küresel talepteki düşüşün hem de ülkede devam eden deflasyonist sürecin ülkenin ekonomik aktivitesine yönelik endişeleri artırdığını kaydetti.
Altın, yaklaşık son 5 ayın en düşük haftalık kapanışını yaptı
Geçen hafta değerli metallerde düşüşler devam ederken, gümüşte yükseliş görüldü.
Altın yüzde 1,26, platin yüzde 0,33 ve paladyum yüzde 3,04 değer kaybıyla haftayı kaparken, gümüş yüzde 0,28 artış kaydetti. Düşüş eğilimini üst üste 4. haftaya taşıyan altın, yaklaşık son 5 ayın en düşük haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Analistler, Fed’in gelecek dönem para politikasına ilişkin belirsizliklerin artmasıyla küresel çapta dolara olan talebin yükseldiğini ve bu durumun altın fiyatlarının gerilemesine neden olduğunu dile getirdi.
Enerji grubunda ise 7 haftalık yükseliş serisini sonlandıran Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 2,1 azalışla tamamlarken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz da yüzde 7,1 değer kaybetti.
Baz metallerde de karışık seyir öne çıktı
Tezgah üstü piyasada alüminyum yüzde 2,1, nikel yüzde 0,4 ve çinko yüzde 5,4 azalış kaydederken, bakır yüzde 0,1 ve kurşun yüzde 1,7 değer kazandı.
Analistler, ABD ekonomisinin güçlü duruşunun, haftaya negatif başlayan bakır fiyatının son günlerde yukarı yönlü hareket ederek haftayı pozitif tamamlamasına neden olduğunu aktardı.
Dünyanın en büyük tedarikçi ülkesi olarak bilinen Çin’de ekonomik aktiviteye dair endişelerin devam ettiğini belirten analistler, deflasyonist ortamın baz metallerin fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti.
Tarım grubunda sert dalgalanmalar devam ediyor
Tarım emtiasında ise ürün bazlı ayrışmaların öne çıktığı geçen hafta sert dalgalanmalar sürdü.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 2,1, pirinç yüzde 2,8 gerilerken, mısır yüzde 1,1 ve soya fasulyesi yüzde 3,6 değer kazandı.
Intercontinental Exchange’de (ICE) pamuk yüzde 4,9, şeker yüzde 2,2 ve kahve yüzde 4,5 azalırken, kakao yüzde 2,5 artış kaydetti.
Analistler, ABD’de haftalık buğday ihracatının önceki haftaya göre azalarak 351,8 bin ton seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, bu durumun fiyatlarda düşüşe neden olduğunu bildirdi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) buğday üretim tahminlerinin, önceki aya göre 6,6 milyon artarak 783,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşmesi ve dönem sonu stok tahminlerinin de 5,4 milyon artarak 313,9 milyon ton olması buğday fiyatlarını baskılayan başka bir etken oldu.
Çin ekonomisinin yavaşlamasıyla talebe yönelik artan endişelerin pamuk piyasası üzerinde baskı oluşturduğunu aktaran analistler, ABD Tarım Bakanlığı’nın üretim tahminlerine göre, dünya pamuk üretimi önceki aya göre 1,03 milyon artarak 116,72 milyon balya seviyesinde gerçekleştiğini ifade etti.
Kahve piyasasında üretim fazlası olacağına yönelik beklentiler, fiyatları aşağı yönlü baskılıyor.
ABD Tarım Bakanlığı 2022/23 sezonunda 8 milyon torba üretim fazlası olacağını tahmin ediyor. Kahve üretiminin 175 milyon torba olacağı öngörülürken, tüketiminin ise 167 milyon torba olması bekleniyor.
Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun (ICO) açıkladığı verilere göre, sezonun şimdiye kadar olan bölümünde kahve ihracatı geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 5,1 azalarak 83 milyon torbaya ulaştı.